Loading...

Pergamon



ein Bild
Bergama...

ein Bild

Bergama, Ege Bölgesi'nin kuzey batısında İzmir iline bağlı bir ilçedir.İl merkezine uzaklığı 107 km. ve deniz kıyısına uzaklığı 30 km.dir. 1688 kmlik ilçe sınırları içerisinde 114 köy, 6 bucak ve merkez dahil 6 belediye bulunmaktadır. Bu köylerin 65'i orman köyü olup,ilçe merkezinde 18 mahalle vardır. 2000 yılı verilerine göre ilçenin toplam nüfusu 105.845'dir.

39.07 kuzey-27.12 güney enlemlerinde yer alan Bergama, kuzeyinde Madra Dağı, güneyinde Yuntdağı île çevrili Bakırçay havzasında kurulmuştur. Bakırçay ovasının uzunluğu 45 km. genişliği ise, 15-20 km. arasında değişir, ilçe merkezinin rakımı 65m.,akropol tepesi 331 olup ilçenin en yüksek noktası 1344 m. olan Maya tepesidir.

Kentin batıda Bergama Tarihinin en eski kalesi sayılan Teuthrania'yı taşıyan ünlü kalarga tepesi ile sınırlanır.Paşa ılıcası yanındaki eski Bergama antikitelerini taşıyan madra silsilelerinden Çamlıtepe ve buradan güney doğuya doğru uzun bir derinlikte ve ortasından Bakırçay geçen verimli bir ova açılmış bulunmaktadır. İlçenin doğusunda Manisa ili ve Kınık ilçesi, güneyinde Manisa ve Menemen ilçesi, batıda Dikili, kuzeyde Balıkesir ve güneybatıda Ege denizi ile çevrili ilçede tipik Akdeniz iklimi hakimdir.

Bergama ekonomisi agırlıklı olarak tarıma dayalıdır. Tarımsal üretim bakımından izmir'in en gelişmiş ve zengin ilçesidir. İlçenin 45396 hektarı tarıma elverişli alanlardır. Verimli Bakırçay ovasında tütün, pamuk, zeytin ve üzüm yetiştirilmektedir. Kozak yaylasında çam fıstığı önemli bir gelir kaynağıdır. Son zamanlarda mantar üreticiliği de önem kazanmıştır ilçenin 14.242 hektarlık alanında ise hayvancılık yapılmaktadır.

Yer altı zenginlikleri olarak, perlit rezervi, linyit, granit ve taş ocakları, altın madenleri, doğal kaplıca suları ve su kaynakları yönünden zengin bir bölgedir. Turizm ve halıcılık diğer önemli gelir kaynaklanndandır.

Bergama İzmir'e 110 km, Dikili'ye 27 km., Kınık'a 17km., Soma'ya 42 km., Çandarlıya 30 km. ve Gümüldür'e 160 km. uzaklıktadır.
ein Bild
Pergamon

TARİHÇE


Bergama Akrapolis

Tarih boyunca bir çok kültürel ev sahipliği yapan Anadolu da yaşadığı uygarlığa ait kalıntılar ve yapılarıyla geçmişi yansıtabilirle özelliğine sahip bir çok şehir vardır. Bunlardan bazıları Hitit, Yunan, Roma, Bizans.Selçuklu, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin izlerini taşıyarak günümüze kadar ulaşmışlardır.

Milattan öncesinden itibaren şehirleşme sürecine giren Anadolu'daki yerleşimlerin çoğunun kuruluşu Helenistik döneme kadar iner. özellikle iskender'den sonra ve Roma döneminde oldukça gelişmiş bir kentsel yaşam düzeyine ulaşılmıştır. Ancak, çeşitli belgelerden anlaşıldığına göre bu şehirlerin gelişim süreci M.S. 7. ve8.yy. da sona eren antik kentler giderek küçüldüler ve Bizansdönemi sonlarında surların içinde kalan köye benzer küçük yerleşim alanlarına dönüştüler...

Bergama bu tarihsel süreci günümüze kadar taşıyan önemli merkezlerden biridir. Helenistik ve Roma çağlarına ait zengin kalıntıları daha çok ilgi çektiği için bilimsel araştırmalar ve arkeolojik kazılar genelde "antik dönem" e yoğunlaştırılmıştır. Antik çağda "Pergamon" adı ile anılan şehir Hellenistik dönemin en önemli kültür ve sanat merkezlerinden biridir. Arkeolojik araştırmalara göre, kelime etimolojisi yapıldığında Pergamon'un asıl kökü "Perg" veya "Berg" dir. Kelime sonuna "amo" takısı getirilmiştir. Buna göre Berg, eski bir Anadolu kent sözü kökenlidir. Şehrin Prens Pergamos adına kurulduğu sanılmaktadır.

Pergamon

BERGAMA KRALLIĞININ KURULUŞU


ein Bild

Arkeolojik araştırmalara göre, M.Ö. 2000.yılında kurulduğu sanılan şehir çeşitli kavimlerin etkisi altına girdikten sonra M.Ö. 283 yılında kendi krallığını kurmuş, Trakya'danKızılırmak'a kadar uzanan bir alanda 150 yıl hüküm sürmüştür. Philetairos MÖ. 283-269 yılları arsında hüküm sürmüş ilk Bergama kralıdır.

Bu Hellenistik Krallığın kurucusu olan Attaloslar, Bergama'yı bir sanat ve düşünce merkezi haline getirmişlerdir. Şehir tarihi konumu ve idarecilerin başarısı nedeniyle o dönemde bölgenin ticaret merkezi durumuna gelmiştir. Güvenilirliği bütün dünyada ün salmıştır. Büyük iskender'in hazinesi Lycimashos tarafındanBerg05.jpg (8067 bytes) Bergama kalesinde saklanmıştır. Bu yüzden Bergama deyince servetpara ve altın akla gelir olmuştur. Bergama'da ilk para basımı M.Ö, 5.yüzyılda yapılmıştır.Bergama Krallığının bilinen Kralları ve hüküm sürdükleri yıllar şöyledir.

Philetairos (M.Ö. 283 - 263) 20 yıl Eumenes (M.Ö. 263 - 241)-22 yıl l.Attalos (M.Ö. 241 - 197)-44 yıl 2.Eumenes (M.Ö. 197- 159)-38 yıl 2. Attalos(M.Ö.159 -138)-21 yıl 3.Attatos (M.Ö. 138 -133),-5 yıl Aristonikos (M.Ö. 133 -129)


Büyük İskenderin ölümünden sonra Trakya bölgesini elinde tutan generallerinden Lysimachos Bergama'nın doğal konumunu kavramış ve burayı askeri bir üs haline getirerek MÖ.301-283 yılları arasında burada üstünlüğünü korumuştur.Bu arada Anadoluda hakimiyet kurmaya çalışan Antigonos ölünce komutanlarından Philetairos Lysmachos 'a sığınmış ve bu becerikli komutan daha sonra Lysmachos tarafından Bergama kale komutanlığına atandı.İskenderden kalan miras Lysmachos tarafından bu kalede saklanıyordu.Suriye krallığı ile olan savaşta Lysmachos yenilip ölünce önce suriye kralı Selevkov'a bağlanan daha sonra da bağımsızlığını ilan eden (mö-283)Philetairos böylece Bergama krallığını kurmuş oldu.İskender'în hazinelerinin de kendisinde kaldığı daha sonra kaleyi onarmak ve asker toplamak gibi gelişmelerden anlaşılmaktadır.

Yerine geçen 1.Eumenes'in mö.261 yılında galatlardan aldığı ücretli askerlerle Sardes ovasında Suriye askerlerini bozguna uğratması ve Suriye kralının öldürülmesi ile Bergama Krallığı bağımsızlığına kesin kes kavuşmuş oldu.Bu tarihten sonra bergama sikkelerinin üzerinde görülen eski Suriye kralı Selevkos kabartmalarının da yerini bergama devletinin kurucusu olan Philetiros'un başı almıştır.Yerine geçen Attalos döneminde Galatlarla ve suriye kralları ile birçok savaş yapmıştır.Bergama deyince akla gelen Zeus sunağının temelleri de atılmıştır.Bölgenin en büyük kütüphanesi oluşturulmuştur.

I.Attalos'un yerine geçen II.Eumenes döneminde Bergama krallığı Trakya'dan Toros'lara Ege denizi'nden Kızılırmak'a kadar sınırlarını genişletmiştir.Tüm Galatya'ya hakim olmuşlardır.Galatyanın eski halkı Frig'lerden de büyük yardım görmüşlerdir.Roma ile de daima dost kalmaya çalışmıştır.38 yıl sürem krallığı döneminde Bergama en parlak dönemini yaşadı.Bergama'daki tüm kalıntılar bu döneme aittir.Hierapolis(pamukkale) bile bu dönemde yapılmıştır.

II. ve III. Attalos dönemleri Roma ile iyi geçinme çabaları içinde geçmiş.Devleti krallardan çok güçlü komutanların yönettiği dönemlerdir.Krallar çok zamanlarını bilimsel çalışmalarla geçirmişlerdir.Büyük zaferler görülmüyor.Fakat ülkesinin sınırları da değişmemiştir.

III.Attalos Vasiyetnamesinde tüm krallık özel mülkleri,krallık taç ve toprakları ve hazinesini Roma halkına bırakmıştır.Krallık içindeki tüm kentler ve Bergama kenti özgür bırakılmıştır.Bu vasiyetname sonrası anlaşılmaktadır ki Bergama Roma imparatorluğunun bir eyaleti haline gelmiştir.

Bu duruma karşı çıkarak başa geçmeye çalışan Aristonikos Çevredeki Kent güçleri ile de birleşerek Roma'ya karşı çıkmaya çalışsada mö.130 yılında Roma ile yaptığı savaşta yenilerek 129 yılında Roma'ya götürülüp boğduruldu.


Daha sonra Romalıların egemenliğine giren şehir Roma imparatorluğunun doğu ve batı diye ikiye ayrılmasına kadar 530 yıl Romalıların egemenliğinde kalmış bu tarih den sonra ise 800 yıl Bizans hakimiyetinde kalmıştır. Bu tarihten sonra da Türk Kültürünün etkisi altına girmiştir.

Pergamon

BERGAMA'NIN TÜRKMEN İSKANI TARİHİ


Selçuklu Minaresi

Anadolu'ya XI.yüzyıldan itibaren yerleşmeye başlayan Türkmen boy ve oymakları Anadolu'nun birçok yerinde yerleşik ve konar göçer yaşamaya devam ederken bu tarihten sonra Anadolu'da bir fetih hareketi başlamıştır.

 Aslında Türklerin sürekli göç eden bir ulus olduğu düşünülür ama bir Müslüman kaynağında IX. Yüzyıla gelince bu yüzyılın ortalarında Türklerin 16 şehrinin olduğu ( îbn Hurdadbih IX.YY) onların birçok ellere ve boylara ayrıldığı onlardan bazılarının şehir ve köylerde oturduğu bazılarının da bozkırlarda ve çöllerde yaşadığından bahsederi El Mervezi XII. YY ) ama IX. YY'da yerleşik hayata geçme ve şehirlerde oturma kayda değer bir gelişme göstermiş XI ve XII. Yüz Yılda bu hareketler daha da hız kazanmıştır.

Türklerin Anadolu'ya gelişleri ise Müslüman olduktan sonra daha da hızlanmıştır.XII.Yüzyıl basında Konya ve Ankara çevresinde toplanan Türkmenlerin bu yüzyıldan sonra güçlü bir şekilde batıya doğru genişlediği görülür.Bergama ve çevresinin içinde bulunduğu Batı Anadolu'nun XIV. Yüzyıla kadar fethinin gecikmesinde asıl neden orta ve batı Anadolu bölgelerinin nüfusu az, hareketsiz ve geri kalmış olmasındandır. Bu ise birinci derece milletlerarası ticaret yollannın bu bölgelerden geçmemesinden kaynaklanmaktadır.Selçuklu Hükümdarlarının doğu ve güneydoğuda sürekli bir fetih siyasetine karşın Batı Anadolu da bunu yapmamalannın nedeni budur.

Bu dönemlerde başlayan Moğol istilası üzerine çok sayıda gelen yeni unsurlarla kuvvetlenen uç Türkmenleri kendi başlanna Selçuklu devletinin zapt edemediği yada etmek istemediği Batı Anadolu ve Marmara bölgelerini alarak buralara yerleştiler.

Türklerin Bergama çevresindeki bölgelere yavaş-yavaş yerleşmeye başlamasıyla buradaki halkın bir bölümü imparatorluğun başka bölgelerine göçer ve Bergama giderek terk edilmiş, köhne bir kale haline gelir. Emevi'ler döneminde Müslüman Araplar, Abbasîler ve Büyük Selçuklular döneminde de Türkler yaptıkları akımlarla buralara kadar gelirler.

Anadolu Selçuklu Devleti kurulduğunda Bergama henüz Bizans'ın elindedir. Türk topraklama henüz kesin katılmamış olmasına rağmen çevresindeki bölgeler Türk beyliklerinin egemenliğindeydi. Tarihi kaynaklardan anlaşıldığına göre Haçlı Seferleri ile Bizans'ın Batı Anadolu'ya yeniden yerleştiği bir dönemin ardından Anadolu da beylikler devri başlar ve Bergama önce menteşe beyliği tarafından ele geçirilir.

1300 yılında Menteşe Beyliği donanma ile Rodos, Manisa ve Aydın bölgesini zaptetmesi ve Şaşa Beyin komutasındaki kuvvetlerle Bergama'yı almasıyla bu bölge Türk hakimiyetine geçmiştir. 1302 yihnda Bizanslılar tarafından boşaltılıp ve Menteşe Beyliğinin elinde çok az kalarak Karesi Beyliğinin 1306 yılda kuruluşundan sonra bu beylik tarafından alınır.

Bergama'nın Osmanlı Devletine katılması 1337 yılında Orhan Gazi zamanında gerçekleşir. Bu dönemde başlayan Karesi Beyliğini Osmanlı topraklanna katma çabaları Sultan l. Murat'ın tahta çıktığı 1361 yılında gerçekleşir. Bundan sonra Karesi topraktan Anadolu eyaletine bağlı merkezi Balıkesir'de olan bir "sancak" haline gelir. Bergama'da bu sancağın bir kazası olur. Beylikler devrinde burada bir çinili minare yaptırılır. XIV. Yüzyılda yaptırılan bu minareye Bergama güdük minare denmiştir.

İstanbul Patrikliğinin 1380-1388 tarihleri arasındaki bir belgesinden öğrendiğimiz kadarıyla şehir Osmanlılara geçtiğinde Hıristiyan halkın çok azaldığını ve Türklerin Roma kalıntılarının üzerine yerleştikleri görülür. Ama buna rağmen 1455 tarihli Osmanlı vergi ve nüfus incelemelerinde Batı Anadolu'da önemli bir Rum nüfusu görülür.

XV. Yüzyıldan sonra savunma sorunlarından kurtulan diğer Anadolu şehirleri gibi yeni bir kalkınma dönemine giren Bergama'da Akropol eteklerinde Bakırçay ovasına doğru hizlı bir şehirleşme başlar. Bu dönemde ise halıcılık önemli bir ihraç dalıdır.Batıda antik hipodrom kuzeyde Bergama çayı kıyısına yapılan Ulu Camii doğuda onunla aynı döneme ait Emir Sultan Camisi ve güneyde 1439 tarihli Kurşunlu Camii ile tanımlanabilecek bir alana yayılan Bergama'nın XIX. Yüzyıl sınırlarının XV. Yüzyıldan itibaren belirlendiği anlaşılıyor. XV ve XVI yüzyıllar boyunca Osmanlılar tarafından imarına devam edilen şehirde camiler, mescitler, hanlar, hamamlar ve birçok yapı inşa edilmiştir. Katip Çelebi "Cihannüma" adlı eserinde Bergama'ya uzunca bir yer ayırıp buradan içinde saray olan bir kale, birçok camii ve hamam ve çarşıdan sonra su yolları üzerindeki bodrumların üzerine kurulan bir mahalle için: "buranın bir mahallesi vardır ki adına ne yerde ne gökte mahallesi" denir diye söz eder. Anadolu'da XXI. Yüzyıla gelininceye kadar sürekli olarak konar - göçer Türkmen grupların iskanına yönelik çalışmalar yapılmıştır. Bunların nedeni ise: A. Konar - göçer halkın kendi istekleri ile yerleşmeleri, B. Konar- göçer halkın merkeziyetçi bir devlet nizamı ile bağdaşmayan bir hayat tarzları yüzünden verli halka zarar vermelerini sona erdirmek endişesi, C. Harap ve boş yerleri imar etmek ve yeniden ziraata açmak düşüncesi, D. Diğer şekavet unsurlanna ve daha büyük zararlar meydana getiren göçebe gruplara karşı yerli ahaliyi, ekili topraklarım ve hayvanlarının muhafaza endişesi.İşte bütün bu nedenlerden dolayı Osmanlı Devleti, konar- göçer aşiretleri kontrol altına almak için iskan ettirmek mecburiyetinde kaldı. Ama Bergama'nın da içinde bulunduğu Batı Anadolu'ya iskanların belirtilen nedenler yanında Suriye çölündeki Arap aşiretlerinin büyüyen baskısının sonucunda olduğu açıklanmıştır. Aynı zamanda Batı Anadolu'da ekonominin ve ticaretin artması, XVII. yüzyılda Anadolu ve İran ile Avrupa ticareti için büyük bir merkez olması konar-göçerlerin doğudan çekilmesini sağladı.


Yazılı kaynaklar Doğu Anadolu'dan 1596-1610 yılları arasında Anadolu'daki Celali ayaklanmaların bir sonucu olarak merkezi yönetimin kontrolün artması geniş bir yörük göçünün merkeze, oradan da Batı Anadolu'ya olmasına neden olmuştur. Bu göç hareketleri XVI. ve XVII. yüzyılda da devam eder. Bu gruplar iskan edildikleri yerlerde geleneklerine aynen devam etmişlerdir.

1691-1699 yılları arasında konar-göçer halkın Osmanlı hükümeti tarafından iskan ettirilmesi söz konusudur. Devlete yapılan bu şikayetler üzerine ortaya çıkan bu girişimler başarılı olamamıştır. 1862 tarihinde Karesi Livası Mutasarrıfı Ahmet Süleyman Paşa tarafından Bergama kalası müdürü izzet efendi gönderilen bir emirle "haydut ve eşkıyanın teftiş nazın Ahmet Vefik paşa tarafından şiddetle takip olunacağı ve önlem alınması istenir. Aynı zamanda konut göçmelerde soygunculuk çıkıyor bir düzen kurulamıyor olduğu beyan edilerek göçebe unsurların yerleştirilmesi ile ilgili kesin emir veriliyordu. Bu durumları en çok kadınlar yadırgamışlar. Çadır evinden çıkarıldık, delikli dama sokulduk" diye bağırmışlardır. Bazı aşiretler hükümet emri yerini bulsun diye birkaç "dam" yaparak konak adamlarını aldatmışlar. Otlaklarda kalmışlardır. Bergamada "yalnız ev", "yalnızdam" gibi köyler bunlardandır.

XVIII. yüzyılın ilk yarısından kalan kitabe ve siciller Bergama'nın ayanlık rütbesi taşıyan sülale beyleri tarafından idare edildiğini anlatmaktadır", Bu idare zamanla kaymakamlık ve müdürlük olmuştur. 1737 tarihınde Bergama'nın idaresinde hacı Mehmet Ada vardı, 1777 yılında Bergama'nın idaresi Manisa'yı merkez yapan ve geniş bir sahada ayanlık kuran Karaosmanoğullarına bırakılmıştır. 1853 yılında II, Mahmut'un emriyle Zeamet, tımar, kaldırılıp yeni vergi sistemiyle, eyalet, sancak ve kaza taksimi yapılmıştır.1858 yılında Bergama kaza olmuştur. 1867 yihnda kaymakamlık olmuş. Balıkesir'e bağlı iken 1873 yılındaki kanlı fabrika üzerine Manisa ya verilmiş ve 1875 yılında da izmir'in kazası olmuştur. 1828 yıln İlkbaharında ilk ingiliz bilgini Mst Maç Farlane izmir, Bergama ve Manisa ya yaptığı gezide Bergama'dan bahsederken nüfusun 14-ı5.000 civarında olduğunu, bunların 3000 kadarı Rum, 300 kadar Yahudi ve bir o kadarı da Ermeni idiler.Ayrıca 1832'de Fransız tarihçi Charles Texier Bergama'yı uğramış ve akropol için "kalenin tepesini iki katlı çeviren bütün duvarlar Bergama krallığının zamanında ve sanatın en güzel devrinden kalmadır der. Ulu Camii içinse buranın bir Bizans tapınağı olduğu Türkler tarafından camiye çevrildiğinden bahseder.

Ayrıca Frietrich Sarre 1815 yılında Bergama'ya uğramış ve doktor Carl Humann rehberliğinde yaptığı gezisinde buranın güzel bir Anadolu şehri olduğundan bahseder.

Cumhuriyet öncesi yörede Türkler, Rumlar. Yahudiler ve Ermeniler beraberce yaşamaktaydı. Şehrin ortasından akan çayın kaleye bakan tarafında Rumlar, çayın sağ ve sol kıyısında ise bir şerit halinde Yahudiler ve Ermeniler yerleşmişlerdii. 1899 yılındaki Salnameye göre; 23590 nüfuslu Bergama'da 17139 Türk. 3585 Rum, 281 Ermeni 495 Yahudi ve 74 diğer azınlığın varlığı tespit edilmiştir.

12 Haziran 1919 da Yunan işgaline uğrayan Bergama 14 Eylül 1922'de bu işgalden kurtulmuştur.

Pergamon

BERGAMA NE ANLAMA GELİR?


Zeus Sunağı Athena Freski

Bergama adının ne anlama geldiği konusunda aşağıdakiler düşünülmektedir.

  • -Bergam :Yunanca kent demektir.
  • -Perg yada Berg:dağ anlamına gelmektedir.Bergamanın Akropol tepesindekurulu olması bu tezi desteklemektedir.
  • -Pergamum:Hisar anlamına gelmektedir.
  • -Pergament : Koyun dana ve keçi derilerini incelterek üzerine yazı yazılabilen yaprak anlamına gelmektedir.

Bergama deriden kağıt yapımını ilk bulan kenttir.

Pergamon

ZEUS SUNAĞI


Zeus Sunağı

Bergama Kralı II. Eumenes tarafından Galatlarla yapılan savaşın kazanılmasının ardından kurtarıcı Zeus'a bir şükran ifadesi olarak inşa edilen ünlü Zeus Sunağı, son 130 yıldır ne yazık ki Almanya'nın Berlin Kentindeki Pergamon Müzesi'nde bulunmaktadır.

Almanların, 1871 yılında Bergama'da başlattığı kazılar sırasında parça parça Almanya'ya götürülen görkemli sunağın, bu gün sadece kaideleri Bergama'dadır.

2000 yıl önce Bergama'da inşa edilen ve Hellenistik dönemin en güzel sanat eserlerinden biri olarak kabul edilen Zeus Sunağı, 120 yıldır vatanından uzaktadır. 12 metre yükseklikteki ve 35 metre uzunluktaki şaheser, Berlin'deki salondan Bergama Akropolü'ne, gerçek yurduna geri dönmeli ve ziyaretçilerini burada ağırlamalıdır.

Pergamon

ASKLEPİON


Asklepion

M.Ö. 4'üncü yüzyıla uzanan geçmişiyle Asklepieon Sağlık Kenti, mitolojideki sağlık tanrısı Asklepieos'a adanarak yapılmış ve M.S. 5'inci yüzyıla kadar, ünlü bir tedavi merkezi olarak etkinliğini sürdürmüştür. Bergama'nın eski çağlarda önemli bir sağlık kenti olduğunu ispatlayan Asklepieon'un giriş kapısı, bu gün Viran Kapı adıyla ayakta durmaktadır.

Bu kapıda 'ölümün girmesi yasaktır' yazdığı ve girişte muayene edilenlerden tedavisi mümkün olmayan ölümcül hastaların içeri alınmadığı bilinir. İçeri alınan hastalar, 650 metre uzunluğundaki kutsal yoldan yürür, bugün bile içilebilen şifalı sudan içer ve bununla yıkanır, daha sonra hastalığın tedavisine başlanırdı.

Buluntulardan, ameliyatların da yapıldığı anlaşılan Asklepieon'da ilaçla, bitkilerle, müzikle, su, çamur ve güneş banyolarıyla tedavi uygulanırdı. Galenos gibi ünlü hekimleri yetiştirdiği bilinen Asklepion'da tıbbın simgesi yılanlı sütun da bulunmaktadır. Asklepieon'da ayrıca, günümüzde de kullanılan 3500 kişilik bir tiyatro mevcuttur.

Pergamon

BAZİLİKA


ein Bild

Hristiyanlığın ilk 7 kilisesinden biri olarak adı İncil'de de geçen Bazilika'ya, M.S. II. Yüzyıl’da Roma İmparatoru Hadrianos tarafından mitolojik tanrı Serapis'e adanarak yapıldığı için Serapis Tapınağı da denmektedir.

Bergama’da şehir içinde bulunan Bazilika, kırmızı renkli tuğladan inşa edildiği için halk arasında Kızıl Avlu olarak bilinir.

Ana binası 60x26 metre olan ve Anadolu'nun en görkemli dini yapılarından biri olarak dikkat çeken Bazilika'nın altından Selinos Deresi akmaktadır. Bu özelliğiyle gezginlerin dikkatini çeken Bazilika çevresine ‘ne yerde ne gökte mahallesi’ denmektedir.

Bazilika'nın içine Bizans Döneminde bir de kilise inşa edilmiştir.

Bazilika yüzyılların ardından, son iki yıldır Mayıs aylarında 1. Patrik Barthelemeos tarafından düzenlenen ayine ev sahipliği yapmaktadır.

Pergamon

 

ALLİANOİ


Allianoi

1998 yılında başlayan kazılarla büyük bir bölümü toprak altından çıkarılan Allianoi Antik Kenti, Bergama'nın eski çağlarda önemli bir sağlık merkezi olduğunu kanıtlamaktadır.

M.Ö. II. Yüzyıl’dan M.S. II. Yüzyıl’a kadar kullanıldığı tahmin edilen Allianoi, tıpkı Bergama Asklepieon'u gibi, Sağlık Tanrısı Asklepieos'a adanarak yapılmış bir sağlık kültüdür. Ancak Asklepieon'da telkinle tedavinin uygulandığı, Allianoi'nin ise hidroterapi (suyla tedavi) merkezi olduğu, önemli buluntularla desteklenmektedir.

Burada çıkan sıcak su, günümüzde bile kullanılacak niteliktedir. Anadolu'nun en sağlam kalmış Ilıca yapısı olarak dikkat çeken Allianoi, bölgede inşaatı devam eden Yortanlı Barajı'nın suları altında kalma tehlikesiyle karşı karşıyadır. İnsanlığın bu önemli kültür mirasının yok olup gitmemesi için gereken projeler hazırlanmalı, çalışmalar yapılmalıdır.




Tıkla... Bergama Videoları İçin Tıkla...


ein Bild

 

İLGİLİ LİNKLER

Tıkla... BergamaX - Bergama Portalı

Tıkla... Bergama'nın Eski Resimleri

Tıkla... Bergama Belediyesi

Tıkla... Bergama.gen.tr

Tıkla... T.C. Kültür Bakanlığı

Tıkla... Vikipedi

Tıkla... Sihirli Tur

Anasayfa


ein Bild

www.thepergamon.tr.gg



Örnek Sokak 1a, 12345 Örnekşehir
+90 1234567890